Artık bir şeyler yazmaya çekinir oldum..



Size de oluyor mu? Tamamen bitmiş gibi hissetmek, hiç bir şeyin moralinizi düzeltemeyeceğini düşünmeniz ya da herkesten daha fazla kendinize acımanız...
Nefes alamıyorum sanki.. klasik müzikler bile rahatlatmıyor, ağlama isteği uyandırıyorlar. Regl öncesi sendromu da olabilir gerçi ama sabahın 7'sinde gökyüzündeki rengarenk parıldayan yıldızlara baktığımda, mutlu olmadığımı ve ağlamak istediğimi düşünüyorum. Boğazım düğümleniyor ve sonra yıldızları göremiyorum..


Koşmak... ardıma bakmadan kaçmak istiyorum. Bu size hiç olmuyor mu? Ömrümü boş yere tükettiğimi, bundan daha fazlası olabileceğimi hissediyorum fakat harekete de geçemiyorum.
Gökyüzü, çok güzel. Turuncuyla mavinin kavuştuğu, yıldızların ve ayın kaybolmak için beklediği saatler.. Çok huzurlu ve biraz da hüzünlü.
Sanki birisi boğazımdaki tasmayı sıkıyor.. Her zaman kendimi ben özgür bir insanım diye kandırdım.
Fakat şimdi acı ama gerçek olan düşüncelerimin özgürlüğü canımı yakıyor. Kaşlarımı çatmadan duramıyorum. Belki ağlarsam rahatlarım, ya da uyursam.. Ama bu da kendimi depresyondaymışım gibi hissettiriyor..
Bir gün, kendimde en çok beğendiğim şeylerden biri olan bu uzun parmaklarım buruşacak ve güzelliklerini kaybedecekler..
Gülümserken oluşan gözlerimin çizgileri, yaşlanınca o kadar artacak ki, bakıldığında, sadece onlar ön planda olacak..
Saçlarım şimdiden terk edip, beyazlaşmaya başladılar..
Üzerimde o kadar büyük bir ağırlık var ki.. sanki kanser hastaları gibiyim. ölmeyi bekleyen, beklerken ölenler..
En çok olmak istediğim yer neresi? En çok durmak istediğim yer? Yapmak istediklerim.. yapamadıklarım.. Bana masal okumayın, hepimiz gözlerimiz açık öleceğiz..
O kadar çok ağlamak istiyorum ki sebepsiz..
Ağladıkça, ruhum huzur bulsun istiyorum... Çünkü bu koca dünya ona dar geliyor..
Acaba hep böyle mi olacak?
Hep bir şeylere geç mi kalacağım?
Hiç akıllanmayacak ve hiç büyümeyecek miyim?
Gerçi, yetişkin denen şey ne demek oluyorsa..
Tam bir rezillik.. kendi kendimize.. kendi hayatlarımızı tüketip mahvediyoruz, her gün buna küfrederek..
Mantıklı ya da duygusal olmak önemli değil.. Sanırım asıl marifet sabırlı ve duygusal olabilmekte..
Parmaklarım tuşlar üzerinde geziniyor ama yazacak başka bir şey kaldı mı bilmiyorum..
En iyisi uyumak.. Uyumak, unutmaya çalışmak ve yaşamaya devam etmek... Sadece nefes alarak...
Belki kaçıncı bir daha uyanmamak üzere uyumayı dileyerek..

Yorumlar